Kategori: Alçak Gerilim ve Otomasyon (Page 1 of 2)

KONTAKTÖR NEDİR?

Kontaktör Nedir?

Kontaktör nedir sorusuna yanıt verecek olursa, yüksek akımları sık açma-kapama yapan devrelerde kullanılan, uzaktan kumandalı bir anahtardır. Röleye benzer mantıkla çalışır ancak daha yüksek güçleri anahtarlamak üzere tasarlanır. Bobin devresine uygulanan gerilim bir elektromıknatıs etkisi oluşturur; hareketli kontaklar sabit kontaklara çekilerek devreyi kapatır. Bobin enerjisi kesildiğinde yay kuvvetiyle kontaklar açılır. Ana (güç) kontakları genellikle NO (normalde açık), yardımcı kontaklar NO/NC olabilir.

Temel bileşenler:

  • Bobin (AC veya DC)
  • Manyetik nüve ve hareketli armatür
  • Güç kontakları (genellikle 3 kutuplu; L1-L2-L3)
  • Yardımcı kontaklar (ör. 1NO+1NC)
  • Yay mekanizması, ark söndürme odaları
  • Aksesuar yuvaları (zaman rölesi, bastırma modülü, mekanik kilit vb.)

Kontaktör Nedir, Nasıl Çalışır?

  • Bobin beslemesi: 24 V DC, 48 V AC, 110 V AC, 220–240 V AC gibi standart bobin gerilimleri vardır.
  • Manyetik çekme: Bobin akımı manyetik akı üretir; armatür çekilir ve ana kontaklar kapanır.
  • Yükün beslenmesi: Motor/ısıtıcı/aydınlatma devreye girer.
  • Serbest bırakma: Bobin enerjisi kesildiğinde yay mekanizması ana kontakları açar.
  • Ark yönetimi: Açma-kapama sırasında oluşan ark, ark odacıkları ve kontak malzemesiyle sönümlenir.
Kontaktör nedir sorusuna yanıt verecek olursa, yüksek akımları sık açma-kapama yapan devrelerde kullanılan, uzaktan kumandalı bir anahtardır.

Kontaktör Çeşitleri

  • AC motor kontaktörü (AC-3): Kafesli asenkron motorların yol verme/durdurma işlemleri için standart seçenektir.
  • DC kontaktör: DC motorlar, batarya sistemleri ve doğrultulmuş yükler için ark yönetimi farklılaştırılmış yapıda.
  • Aydınlatma kontaktörü (AC-1/AC-5a): Yüksek anahtarlama sayısı ve düşük kayıp için optimize edilir.
  • Kompanzasyon kontaktörü (AC-6b): Kondansatör banklarında ilk akım darbesine karşı seri dirençli ön-kontaklara sahiptir.
  • Ters-yolverme (reversing) seti: İleri-geri çalıştırma için iki kontaktör ve mekanik/elektriksel kilit içerir.
  • Yıldız-üçgen (Y-Δ) seti: Başlangıç akımını sınırlamak için üç kontaktör ve bir zaman rölesiyle kullanılır.
  • Mini kontaktör: Panolarda yer kısıtı olan yardımcı devreler ve küçük yükler için.
  • Vakum kontaktör (MV): Orta gerilim motor uygulamalarında arkı vakumda söndürerek uzun ömür sağlar.
  • Modüler (DIN ray) kontaktör: Bina otomasyonunda sessiz çalışma ve kompakt yapı.

Kullanım Kategorileri ve Seçim Mantığı

IEC 60947-4-1’e göre kullanım kategorisi, kontaktörün hangi yükte nasıl çalışacağını belirtir. Pratikte en sık görülenler:

  • AC-1: Omik yükler (ısıtıcı, rezistans).
  • AC-3: Kafesli asenkron motor; motor çalışır haldeyken açma, dururken kapama. Çoğu motor uygulamasında varsayılan seçimdir.
  • AC-4: Sık yol-kes, jog ve ters akımla frenleme; ağır görev, kontak aşınması yüksektir.
  • AC-5a/5b: Aydınlatma (akkor/deşarj).
  • AC-6b: Kondansatör devreye alma.
Kontaktörlerin 24 V DC, 48 V AC, 110 V AC, 220–240 V AC gibi standart bobin gerilimleri vardır.

Kontaktör Nasıl Seçilir?

  • Yük türü: Motor mu, ısıtıcı mı, aydınlatma mı, kondansatör mü?
  • Anma akımı ve güç: Motorun kW/HP değerini, hat gerilimini (örn. 400 V) ve kullanım kategorisini baz al.
  • Kutup sayısı: 3-kutuplu (3F motor), 4-kutuplu (nötrle birlikte), tek kutuplu özel durumlar.
  • Bobin gerilimi ve AC/DC türü: Pano içi besleme standartlarınıza uyumlu seçin.
  • Aksesuar ihtiyacı: Yardımcı kontak, zaman rölesi, gerilim düşüm rölesi, aşırı gerilim bastırma (RC/snubber/varistör), mekanik kilitleme.
  • Çevresel şartlar: Sıcaklık, yükseklik, kirlilik derecesi, IP sınıfı.
  • Ömür: Mekanik/elektriksel ömür ve anahtarlama sayısı.

Kontaktör Fiyatları Nasıl Belirlenir?

“Kontaktör fiyatları” ifadesi çok aratılır; ancak tek bir rakam yoktur. Fiyatı etkileyen başlıklar:

Anma akımı ve çerçeve boyu: 9 A ile 800 A+ arasında fiyat farkı dramatiktir.

Kullanım kategorisi ve tasarım: AC-3/AC-4 görevine uygun kontak malzemesi, ark söndürme yapısı maliyeti artırır.

Bobin tipi: AC/DC bobin, geniş gerilim aralıklı (wide-range) tasarımlar, düşük çekme gücü teknolojileri.

Aksesuarlar: Yardımcı blok, zaman rölesi, bastırma modülü, mekanik kilit, şase.

Sertifikasyon ve standartlar: IEC/EN, UL, CSA, denizcilik sertifikaları.

Marka ve tedarik süreleri: Global markalar ile muadil seçenekler arasında fiyat/termin farkları olabilir.

Satın alma ipucu: Yalnızca anma akımına göre değil, motorun kW değeri ve AC-3 tablosuna göre seçin; aksesuarları baştan planlamak toplam maliyeti düşürür.

Kontaktör Arızaları ve Kullanım Hataları

  • Yanlış kategori: Motor için AC-1 seçimi kontak kaynatabilir. → Motorlarda AC-3 kullanın.
  • Bobin gerilimi karışıklığı: 24 V DC yerine 24 V AC bağlamak çekmemeye neden olur. → Bobin etiketini doğrulayın.
  • Aşırı gerilim darbeleri: Bobin devresi anahtarlanırken oluşan gerilim sivri uçları PLC girişlerinde hatalara yol açabilir. → RC snubber/varistör kullanın.
  • Yardımcı kontak yetmezliği: Kilitleme devrelerinde yeterli NO/NC olmaması sahada ek iş çıkarır. → Yardımcı blokları stoklayın.
  • Ark ve ısınma: Sık yol-kes uygulamalarında AC-4 gereksinimini göz ardı etmek erken arızaya yol açar. → Göreve uygun kategori seçin.

Kontaktör Nedir Sorusuna Cevap: Örnek Kullanım Senaryoları

  • Pompa fan motoru (AC-3): 400 V, 11 kW motor için AC-3 tablosundan uygun çerçeve boyu seçilir; 220 V AC bobin, 1NO+1NC yardımcı kontak, termik röle ile birlikte.
  • Kondansatör bankı (AC-6b): İlk akım darbesine dayanıklı ön-kontaklı kapasitör kontaktörü.
  • Aydınlatma kontrolü: Modüler sessiz kontaktör + saat rölesi ile gece-gündüz otomasyonu.
  • Ters-yön kontrolü: İki kontaktör + mekanik/elektriksel kilit; aynı anda kapanmayı önlemek için kilitleme devresi şart.

İhtiyacınıza en uygun ürün veya proje çözümü için hemen fiyat teklifi alın!

Hızlı Teklif Al

    GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALLERİNDE ALÇAK GERİLİM TRAFOLARININ ROLÜ VE TEKNİK ÖZELLİKLERİ

    Güneş Enerjisi Santrallerinde Alçak Gerilim Trafolarının Rolü ve Teknik Özellikleri

    Güneş enerjisi, sürdürülebilir yapısı ve çevresel avantajlarıyla küresel ölçekte enerji dönüşümünün temel kaynaklarından biri haline gelmiştir. Güneş enerjisi santralleri (GES), fotovoltaik paneller aracılığıyla üretilen enerjiyi şebekeye entegre ederek hem ekonomik hem de çevre dostu bir çözüm sunar. Ancak bu sistemlerin kararlı, güvenli ve verimli çalışabilmesi için kullanılan tüm elektriksel ekipmanların doğru seçilmesi hayati önem taşır. Bu ekipmanlardan biri olan alçak gerilim GES trafosu, enerji dönüşüm zincirinin kritik halkalarından biridir.

    GES Trafoları Nedir? Ne Amaçla Kullanılır?

    GES trafoları, invertör çıkışında elde edilen alternatif akımı (AC), şebekenin ihtiyaç duyduğu gerilim seviyesine yükselten özel tip transformatörlerdir. Özellikle 800V seviyesindeki alçak gerilim trafoları, invertör çıkış gerilimini genellikle 400V veya 690V gibi standart sistem gerilimlerine dönüştürerek orta gerilim hatlarına entegrasyonu sağlar.

    Bazı sistemlerde GES trafosu aynı zamanda santral içi yardımcı yüklerin beslenmesi için iç ihtiyaç trafosu olarak da görev alabilir. Trafo giriş voltajı 600V, 800V ya da 1000V gibi değerlere ulaşabilirken; çıkış gerilimi sistem konfigürasyonuna göre 400V, 690V, 800V seviyelerine kadar çıkarılabilir.

    GES trafoları, invertör çıkışında elde edilen alternatif akımı (AC), şebekenin ihtiyaç duyduğu gerilim seviyesine yükselten özel tip transformatörlerdir.

    Alçak Gerilim GES Trafolarının Temel Fonksiyonları

    Gerilim Seviyesi Uyarlaması: Fotovoltaik sistemlerden elde edilen elektrik, invertörle AC’ye çevrildikten sonra şebekeye uygun voltaj seviyelerine yükseltilmelidir. Bu dönüşüm, GES trafosu tarafından gerçekleştirilir.

    Enerji İletim Verimliliği: Uygun kapasitede seçilmiş bir trafo, iletim hatlarındaki kayıpları minimuma indirerek PV sisteminin genel verimliliğine katkı sağlar.

    Elektriksel Koruma ve Stabilite: Şebekede oluşabilecek ani gerilim değişimleri, kısa devreler veya yük dengesizliklerine karşı sistemin güvenliğini sağlar. Trafo, şebeke ile PV sistemi arasında bir koruma bariyeri gibi çalışır.

    Uzun Ömür ve Dayanıklılık: Kaliteli izolasyon, uygun soğutma çözümleri ve düzenli bakım ile GES trafoları onlarca yıl boyunca kesintisiz hizmet verebilir. Özellikle IP korumalı yapılar, dış ortam koşullarına karşı ekstra dayanıklılık sunar.

    Kabinli Tip GES Trafoları: Dış Ortam Koşullarına Uyum

    GES uygulamalarında yaygın olarak tercih edilen kabinli tip trafolar, dış etkenlere karşı dayanıklı olarak tasarlanmıştır. Yağmur, toz, yüksek sıcaklık ve nem gibi çevresel etkilere karşı koruma sağlayan bu trafolar; özel sac yapıları, havalandırma sistemleri ve filtreli fanlarla donatılarak uzun ömürlü kullanım sağlar.

    Proje ihtiyaçlarına göre fanlı doğal soğutmalı (AN) sistemler, otomatik devre kesiciler, ölçüm cihazları ve röleli koruma birimleri entegre edilebilir. Böylece saha şartlarına uygun kompakt ve modüler trafo çözümleri elde edilir.

    Teknik Konfigürasyonlar ve Giriş-Çıkış Özellikleri

    GES trafoları, sistem konfigürasyonuna ve müşteri talebine göre aşağıdaki teknik varyasyonlarda üretilebilir:

    • Giriş gerilimi: 220V – 1000V arası
    • Çıkış gerilimi: 400V, 690V, 800V
    • Güç aralığı: Genellikle 5 kVA ve üzeri
    • İzolasyon sınıfları: Yağlı tip (ONAN) veya kuru tip (AN, AF soğutmalı)
    • Sargı yapıları: Orta uç bağlantılı, ekranlı ya da çift sargılı sistemler
    • Bağlantı şekilleri: Klemensli çıkışlar, ray veya vida bağlantılı montaj opsiyonları
    Proje ihtiyaçlarına göre fanlı doğal soğutmalı (AN) sistemler, otomatik devre kesiciler, ölçüm cihazları ve röleli koruma birimleri entegre edilebilir.

    GES projelerinde kullanılan trafolar, genellikle özel siparişe göre yapılandırılır. Şebeke altyapısı, santral gücü ve çevresel koşullar göz önüne alınarak, trafonun hem primer hem sekonder sargı özellikleri mühendislik hesapları doğrultusunda belirlenir.

    Güneş enerji santrallerinde kullanılan alçak gerilim trafoları, yalnızca bir gerilim dönüştürücü değil; sistemin verimli, güvenli ve sürdürülebilir çalışmasının anahtarıdır. Trafo seçimi, projeye özel analizlerle yapılmalı, hem elektriksel performans hem de saha koşullarına uyum açısından optimize edilmelidir. Özellikle kabinli yapılar ve yüksek verimlilik sınıfına sahip ürünler, uzun vadede enerji yatırımınızın karşılığını güvence altına alır.

    İhtiyacınıza en uygun ürün veya proje çözümü için hemen fiyat teklifi alın!

    Hızlı Teklif Al

      İZOLASYON TRAFOSU NEDİR, NEDEN KULLANILIR?

      İzolasyon Trafosu Nedir? Ne İşe Yarar?

      İzolasyon trafosu, elektrik devrelerinde hem gerilim transformasyonunu yapan hem de sistemin güvenliğini sağlayan kullanılan özel tasarımlı bir transformatör çeşididir. Bu trafolar, primer ve sekonder devreleri arasında doğrudan iletken bağlantı kurmaz; böylece galvanik izolasyon sağlanarak cihazların ve kullanıcıların güvenliği artırılır. Hem üç fazlı hem de monofaze uygulamalarda kullanılabilen izolasyon trafoları, özellikle tıp, otomasyon ve ağır sanayi gibi hassas alanlarda kritik rol oynar.

      Belirli üreticiler, 5000V gerilim seviyesine kadar üretim yapabilir ve 220/220 izolasyon trafosu konfigürasyonuyla simetrik gerilim uygulamaları için idealdir. Ayrıca, projeye özel çözümler için ekranlı sargı, orta uç bağlantısı ve kabinli versiyonlar gibi çeşitli opsiyonlar sunulur. Cihazların devreye alınmasında kullanıcıya yardımcı olmak için detaylı izolasyon trafosu bağlantı şeması teknik dökümanlarla birlikte sağlanmaktadır.

      İzolasyon trafosu, elektrik devrelerinde hem gerilim transformasyonunu yapan hem de sistemin güvenliğini sağlayan kullanılan özel tasarımlı bir transformatör çeşididir.

      İzolasyon Trafosu Teknik Parametreleri

      1.Gerilim Dönüşüm Oranı (Turn Ratio)

      İzolasyon trafoları genellikle 1:1 oranında (örneğin 220V/220V) tasarlanır. Bu sayede çıkış gerilimi değişmeden, yalnızca iki sistem birbirinden tamamen ayrılarak güvenli enerji transferi sağlanır. Dönüştürme gerektiren sistemlerde ise 400/230V veya 230/24V gibi özel oranlar kullanılabilir.

      2. Kaçak Akım ve Kapasitif Etki

      Primer ve sekonder sargılar arasında kapasitif etkileşim oluşabilir. Bu nedenle izolasyon trafosu neden çarpmaz sorusunun cevabı, sargılar arasındaki elektriksel bağlantının olmaması ve kaçak akımın düşük tutulmasıdır. Sızıntı akım değeri genellikle 100 µA altında olacak şekilde tasarlanır.

      3. Empedans Değeri

      Trafonun kısa devre empedansı, yük altında gerilim düşümünü değiştirebilir. Düşük empedanslı izolasyon trafoları, hassas ekipmanlarda gerilim kararlılığı sağlar.

      4. İzolasyon Direnci ve Dielektrik Dayanım

      Primer ile sekonder sargılar arasındaki izolasyon direnci genellikle yüksek derecede direnç seviyesindedir. Dielektrik dayanım testi sırasında bu trafolar 2.5kV – 5kV aralığında gerilimle test edilir.

      5. Frekans Uyumluluğu

      Çoğu izolasyon trafosu 50/60 Hz frekans aralığında çalışacak şekilde tasarlanır. Ancak bazı özel uygulamalarda 400 Hz’e kadar frekans desteği sunan trafolar da mevcuttur.

      6. Koruma Sınıfı ve Soğutma Tipi

      İzolasyon trafoları IP20, IP23, IP44 gibi değişik koruma sınıflarında üretilir. Soğutma genellikle doğal hava (AN) ile yapılır; yüksek güçlü modellerde fanlı (AF) sistem tercih edilebilir.

      7. Termik Koruma

      Trafonun aşırı ısınmasını engellemek için bobin içine yerleştirilen PTC/PT100 gibi sıcaklık sensörleri ile termik koruma sağlanır. Bu sistem, trafonun ömrünü uzatır.

      İzolasyon trafoları, primer ve sekonder devreleri arasında doğrudan iletken bağlantı kurmaz

      İzolasyon Trafosu Hangi Amaçla Kullanılır?

      Galvanik İzolasyon ve Nötr-Toprak Ayrımı: Bu trafolarda primer ve sekonder devreler fiziksel olarak birbirinden ayrılmıştır. Bu nedenle izolasyon trafosu neden çarpmaz sorusunun yanıtı, devreler arasında doğrudan elektriksel bağlantı olmamasıdır. Ayrıca, trafonun çıkışında nötr toprak bağı yapılmadıkça, devrede potansiyel fark oluşmaz ve çarpılma riski ortadan kalkar. Bu özellik, özellikle nötr toprak arası farkı kritik olan uygulamalarda tercih edilir.

      Tıbbi Uygulamalar: Yüksek güvenlik gerektiren ameliyathane gibi ortamlarda tercih edilen medikal izolasyon trafoları, EN 61558-2-15 standardı esas alınarak tasarlanır ve izolasyon izleme röleleri ile entegre çalışarak olası arızaları önceden tespit etme imkânı sunar.

      Endüstriyel Otomasyon: Hassas ölçüm cihazlarının, PLC’lerin ya da inverter destekli sistemlerin enerji ihtiyacı için izolasyon trafoları kritik öneme sahiptir.

      UPS Sistemleri: Yedekli enerji altyapılarında, çıkıştaki voltaj kalitesini artırmak ve izolasyon sağlamak amacıyla UPS’lerle entegre edilir.

      İzolasyon Trafolarıyla Filtreleme ve Harmonik Azaltma: Yüksek empedanslı ve ekranlı izolasyon trafoları, parazit ve elektriksel gürültülerin filtrelenmesinde de etkili olabilir. UPS sistemlerinin giriş ve çıkış noktalarında, otomasyon panoları ile hassas ölçüm ekipmanlarında kullanılan bu tip izolasyon trafoları, enerjiyi güvenli şekilde iletirken aynı zamanda parazit ve sinyal bozulmalarını minimuma indirir.

      İzolasyon Trafosu Nasıl Bağlanır?

      İzolasyon trafosu nasıl bağlanır? sorusunun cevabı, kullanılan modelin bağlantı tipine göre değişir. Bu trafolar genellikle klemensli, pabuçlu ya da bara tipi bağlantı seçenekleriyle sunulur. Proje gereksinimlerine göre vektör grubu seçilebilir.

      İzolasyon Trafosu Fiyatları

      İzolasyon trafosu fiyatları, trafonun gücü (kVA), sargı yapısı (bakır/alüminyum), montaj tipi ve ekranlama özelliğine göre farklılık gösterir. Küçük ölçekli projeler için geliştirilen 220/220 izolasyon trafosu modelleri daha uygun fiyatlıyken, büyük sanayi uygulamaları için tercih edilen kabinli ve üç fazlı sistemlerin fiyatı daha yüksektir.

      Güvenli ve Stabil Enerji için İzolasyon Trafoları

      İzolasyon trafosu nötr toprak arası ayrımı sayesinde sistemde kaçak akım riskleri minimize edilir. Bu, elektrik çarpması riskini ortadan kaldırdığı gibi, hassas ekipmanların da gerilim dengesizliklerinden zarar görmesini engeller. İzolasyon trafoları, sadece enerji dönüşümü değil aynı zamanda kullanıcı ve cihaz güvenliği için de vazgeçilmez bir çözümdür. Yüksek kaliteli izolasyon trafosu çözümleri, farklı ihtiyaçlara özel tasarımlarıyla öne çıkar ve sistemlerin sorunsuz çalışmasını sağlar.

      İhtiyacınıza en uygun ürün veya proje çözümü için hemen fiyat teklifi alın!

      Hızlı Teklif Al

        HARMONİK FİLTRE NEDİR, NEDEN KULLANILIR?

        Harmonik Filtre Nedir? Kompanzasyon Sistemlerinde Harmonik Filtre Reaktörü ve Uygulamaları

        Elektrik şebekelerinde yüklerin artması, özellikle doğrultuculu ve anahtarlamalı cihazların yaygınlaşmasıyla birlikte harmonik bozulmalar gün geçtikçe daha kritik hale gelmiştir. Bu tür harmonik etkileri bastırmak ve şebeke üzerindeki zararlı etkilerini engellemek amacıyla harmonik filtre çözümleri devreye alınmaktadır.

        Harmonik Filtre Nedir?

        Harmonik filtreler, şebekede oluşan yüksek frekanslı akım bileşenlerini (3., 5., 7., 11. harmonikler vb.) bastırmak için tasarlanmış devre elemanlarıdır. Bu filtreler, harmonik akımların trafolara, kondansatörlere ve diğer hassas cihazlara zarar vermesini önleyerek sistemin güç kalitesini artırır.

        Harmonik filtre sistemleri iki ana gruba ayrılır:

        • Pasif harmonik filtre
        • Aktif harmonik filtre

        Pasif Harmonik Filtre Nedir?

        Pasif harmonik filtreler, belirli harmonik frekanslarda düşük empedans sağlayarak istenmeyen harmonikleri sönümleyen RLC elemanlarından oluşan bir devre yapısıdır.

        Genellikle kondansatör + harmonik filtre reaktörü kombinasyonundan oluşur. Şebekeye paralel bağlanarak belirli frekanstaki harmonik akımları üzerlerine çekip sönümleme yapar.

        Aktif Harmonik Filtre Nedir?

        Aktif harmonik filtreler, sistemdeki harmonik bileşenleri anlık olarak tespit edip, bu bileşenlerin ters fazlı karşılığını üreterek şebekeye uygular ve böylece harmonik bozunumunu giderir. Yüksek hassasiyetle çalışan bu filtreler, dinamik yük değişimlerine hızlı tepki verir; ancak maliyetleri pasif filtrelere kıyasla daha yüksektir.

        Harmonik filtre, şebekede oluşan yüksek frekanslı akım bileşenlerini (3., 5., 7., 11. harmonikler vb.) bastırmak için tasarlanmış devre elemanlarıdır.

        Harmonik Filtre Reaktörü Nedir?

        Harmonik filtre reaktörü, pasif filtre sistemlerinde kullanılan ve genellikle kondansatörlerle birlikte çalışan endüktif bir elemandır. Görevi, istenmeyen frekanslardaki akımları bastırmak ve rezonans frekansını kontrol altına almaktır. Özellikle kompanzasyon sistemlerinde kullanılan kondansatörlere yüksek frekanslı harmoniklerin ulaşmasını engellemek için kullanılır.

        Harmonik Filtre Bağlantı Şeması

        Harmonik filtrenin bağlantısı, sistemde yapılan harmonik analiz sonuçlarına dayanarak uygun frekans ve kapasitede olacak şekilde tasarlanır.  Harmonik filtre devresi, tipik olarak aşağıdaki bileşenlerden oluşur:

        • Kondansatör bankı (C)
        • Harmonik filtre reaktörü (L)
        • Gerekirse direnç (R) – sönümleme için
        • Koruma sigortası veya şalter
        • Filtrenin şebekeye paralel bağlantısı

        Harmonik filtre bağlantı şeması, belirli harmonik sıralarına (örneğin 5. veya 7. harmonik) göre ayarlanmış LC rezonans devrelerini içerir. Bu filtrelerde, reaktörler genellikle kondansatörlerin önüne yerleştirilerek harmonik akımların doğrudan kondansatörlere ulaşması ve hasar oluşturması önlenir.

        Harmonik Filtre Seçimi Nasıl Yapılır?

        Doğru bir harmonik filtrenin seçimi, yük profili, harmonik distorsiyon seviyesi (THDi), yükün doğası ve kompanzasyon gereksinimlerine göre yapılmalıdır. Aşağıdaki faktörler dikkate alınır:

        • Şebeke gerilimi (V)
        • Yük akımı (A)
        • Toplam harmonik distorsiyon oranı (THDi %)
        • Filtrenin hedeflediği harmonik sırası (n)
        • Rezonans frekansı (fₒ)
        • Kompanzasyon ihtiyacı (kVAr)

        Yüksek THDi değerlerinde aktif harmonik filtre tercih edilirken, %15’in altındaki harmoniklerde pasif filtreler yeterlidir. Harmonik filtre seçim tablosu, üretici firmalar tarafından sunulan teknik kataloglarda genellikle detaylı olarak bulunur.

        Doğru bir harmonik filtre seçimi, yük profili, harmonik distorsiyon seviyesi (THDi), yükün doğası ve kompanzasyon gereksinimlerine göre yapılmalıdır

        Harmonik Filtre Fiyat ve Maliyet Etkenleri

        Harmonik filtrenin fiyat aralığı; filtre tipine (aktif/pasif), kapasitesine (kVAr), filtrelediği harmonik seviyesine ve teknolojisine göre değişir. Genellikle:

        Pasif harmonik filtreler → Daha ekonomik, belirli harmoniklerde etkilidir

        Aktif harmonik filtreler → Daha pahalıdır fakat geniş bant çözüm sunar

        Ayrıca projeye özel harmonik analiz yapılmadan doğru fiyatlandırma yapmak zordur.

        Harmonik Filtre Kompanzasyon Entegrasyonu

        Harmonik filtre kompanzasyon panoları, reaktif güç dengeleme ile harmonik bastırmayı entegre şekilde sunar. Bu ürünlerde, her bir kondansatör grubuna uygun bir reaktör bağlanarak harmonik filtreleme sağlanır. Reaktif güç ihtiyacı doğrultusunda, kompanzasyon rölesi yardımıyla bu gruplar otomatik olarak devreye alınır. Sistem stabil çalışır, reaktif ceza ve harmonik kaynaklı arızalar engellenmiş olur. Bu tür sistemler, özellikle yüksek harmonikli endüstriyel tesislerde, inverterli motorlar, kaynak makineleri, UPS sistemleri olan yerlerde vazgeçilmezdir.

        Harmonik filtre, modern elektrik sistemlerinde güç kalitesi, reaktif enerji kontrolü ve şebeke sağlığı açısından kritik öneme sahiptir. Kompanzasyon sistemlerinde harmonik filtre reaktörleriyle entegre edilen çözümler, kondansatörlerin daha uzun ömürlü çalışmasını sağlarken, sistemdeki harmonik bozulmaları da önemli ölçüde azaltır. Sistem verimliliğini artırmak isteyen mühendisler için uygun harmonik filtrenin seçimi, sahada yapılan harmonik analiz sonuçlarına dayanmalı ve filtre bağlantı şeması bu analiz doğrultusunda doğru şekilde tasarlanmalıdır.

        İhtiyacınıza en uygun ürün veya proje çözümü için hemen fiyat teklifi alın!

        Hızlı Teklif Al

          ŞÖNT REAKTÖR NEDİR? KULLANIM ALAMLARI, HESAPLAMA VE BAĞLANTI ŞEMASI

          Şönt Reaktör Nedir? Kullanım Alanları, Hesaplama ve Bağlantı Şeması

          Şönt reaktör, elektrik iletim ve dağıtım sistemlerinde kapasitif reaktif gücü dengelemek amacıyla kullanılan, şebekeye paralel bağlanan endüktif bir devre elemanıdır. Kapasitif özellikteki yüklerin yoğunlukta olduğu sistemlerde, gerilim seviyesini dengelemek ve reaktif enerji sınır aşımlarını önlemek amacıyla kullanılır.Bu yazıda, şönt reaktör nedir, nasıl bağlanır, nerelerde kullanılır, şönt reaktör hesaplama ve şönt reaktör seçimi gibi temel başlıklar detaylı şekilde ele alınmıştır.

          Şönt Reaktör Nedir?

          Şönt reaktör, elektrik sistemlerinde kapasitif etkileri azaltarak devrenin endüktif özellik kazanmasını sağlayan bir endüktans elemanıdır. Elektrik şebekelerinde özellikle boşta çalışan hatlarda, trafolarda ve LED tabanlı sistemlerde şönt reaktör neden kullanılır sorusunun yanıtı, bu bölgelerde oluşan aşırı kapasitif reaktif gücü dengelemek istemektir.

          Paralel olarak bağlandığı için, şönt reaktörler “shunt” (yanal) kelimesinden gelir ve sistemin genel reaktif dengesine katkı sağlar.

          Şönt reaktör, elektrik sistemlerinde kapasitif etkileri azaltarak devrenin endüktif özellik kazanmasını sağlayan bir endüktans elemanıdır.

          Şönt Reaktör Neden Kullanılır?

          • Kapasitif reaktif enerjiyi dengelemek
          • Gerilim artışını sınırlamak (özellikle uzun kablo hatlarında)
          • Reaktif ceza sınırlarını aşmamak
          • Aşırı kompanzasyonu önlemek
          • Harmonik rezonans etkilerini baskılamak
          • Kompanzasyon panosunun dengeleyici unsuru olarak çalışmak

          Özellikle LED aydınlatmalar, UPS çıkışları, uzun OG kabloları, trafoların sekonderi gibi kapasitif etkilerin yoğun olduğu uygulamalarda tercih edilir.

          Şönt Reaktör Nasıl Bağlanır?

          Şönt reaktör, fazlar arası veya faz-nötr arası olacak şekilde şebekeye paralel olarak bağlanır. Reaktörün bağlandığı noktada oluşan manyetik alan, reaktans etkisiyle kapasitif yükü sönümler.

          Şönt reaktör bağlantı şeması genellikle aşağıdaki ekipmanlarla birlikte planlanır:

          • Otomatik kompanzasyon rölesi
          • Kontaktör
          • Termik koruma rölesi
          • Faz-faz bağlantı noktası (veya faz-nötr)
          • Endüktif reaktör sargısı

          Yüksek güçlü sistemlerde aşırı ısınmaya karşı termik ve manyetik koruma unsurları da şemaya dahil edilmelidir.

          Şönt reaktör, fazlar arası veya faz-nötr arası olacak şekilde şebekeye paralel olarak bağlanır.

          Şönt Reaktör Hesaplama

          Doğru şönt reaktör hesaplama işlemi, sistemin gerilim seviyesi ve kapasitif reaktif gücü göz önüne alınarak yapılır.

          Temel formül:

          Qr=U^2/XL veya Qr=U2⋅2πf⋅L

          • Qr​: Şönt reaktörün sağlayacağı reaktif güç (kVAr)
          • U: Faz-faz gerilim (V)
          • F: Frekans (Hz)
          • L: Endüktans değeri (H)

          Yapılan hesaplama sonucunda, sisteme uygulanması gereken endüktif kompanzasyon değeri tespit edilir.

          Şönt Reaktör Seçimi

          Şönt reaktör seçimi yapılırken şu kriterler dikkate alınmalıdır:

          • Gerilim seviyesi (örneğin 400 V, 6.3 kV, 34.5 kV)
          • Frekans (50 Hz veya 60 Hz)
          • Gerekli reaktif güç (kVAr)
          • Termal dayanım ve izolasyon sınıfı
          • Montaj yeri ve soğutma tipi
          • Harmonik koşullar (varsa filtreli reaktör tercih edilir)

          Ayrıca, kompanzasyon sisteminin bulunduğu ortamın sıcaklığı ve havalandırma durumu, reaktörün ömrü ve güvenli çalışması üzerinde doğrudan etkilidir.

          Şönt Reaktör Panosu Nedir?

          Şönt reaktör panosu, bir veya birden fazla şönt reaktörün, gerekli koruma, ölçüm ve kontrol bileşenleriyle birlikte entegre edildiği pano sistemidir. Genellikle otomatik kompanzasyon panoları içerisinde yer alır ve yük durumuna göre devreye girip çıkar.

          Pano içerisinde genellikle şu bileşenler bulunur:

          • Şönt reaktör
          • Sigorta veya termik koruma
          • Kompanzasyon rölesi
          • Kontaktör
          • Uyarı ve alarm modülleri
          • Fan veya doğal havalandırma sistemi

          Şönt Reaktör Teknik Şartnamesi

          Bir şönt reaktörün satın alınmasında veya tekliflendirilmesinde kullanılan şönt reaktör teknik şartnamesi, cihazın performans ve güvenlik gerekliliklerini belirler.

          Teknik şartnamede bulunması gereken başlıca bilgiler:

          • Anma gerilimi (Un)
          • Frekans (Hz)
          • Endüktans değeri (L)
          • Reaktif güç değeri (kVAr)
          • Yalıtım sınıfı ve soğutma tipi
          • Koruma sınıfı (IP seviyesi)
          • Harmonik uyumluluğu (THDi dayanımı)
          • Montaj tipi (zemin, duvar veya pano içi)

          Bu şartname, tedarikçi ile kullanıcı arasında doğru ürün seçiminde teknik referans olarak kullanılır.

          Şönt reaktör, kompanzasyon sistemlerinin dengeleme bileşeni olarak, kapasitif karakterli yüklerin neden olduğu reaktif güç dengesizliklerini ortadan kaldırmak için kullanılır. Doğru şönt reaktör seçimi, uygun şönt reaktör bağlantı şeması ile desteklenmeli, sistemin çalıştığı koşullara uygun teknik şartnameye göre ürün tespiti yapılmalıdır.

          İhtiyacınıza en uygun ürün veya proje çözümü için hemen fiyat teklifi alın!

          Hızlı Teklif Al

            BEAM SENSÖR (BEAM DEDEKTÖRÜ) NEDİR?

            Beam Sensör (Beam Dedektörü) Nedir ve Nasıl Çalışır?

            Yangın güvenliği sistemlerinde erken algılama büyük önem taşır. Bu konuda etkin çözümler sunan beam sensör (beam dedektörü) özellikle geniş ve yüksek tavanlı alanlarda üstün performans sergiler. Bu içerikte beam sensörlerin çalışma prensibini, avantajlarını ve kullanım alanlarını detaylarıyla incelenecektir.

            Beam Sensör (Beam Dedektörü) Nedir?

            Beam sensör (beam dedektörü), yangını erken aşamada algılamak için ışın veya lazer teknolojisini kullanan bir yangın güvenlik cihazıdır. Genellikle iki temel bileşenden oluşur: ışını gönderen bir verici ve bu ışını sürekli izleyen bir alıcı. Bu sistem geniş alanları etkili şekilde tarayarak duman veya yangını hızlıca tespit eder.

            Beam sensör (beam dedektörü), yangını erken aşamada algılamak için ışın veya lazer teknolojisini kullanan bir yangın güvenlik cihazıdır.

            Beam Sensörlerin Çalışma Prensibi

            1. Işın Gönderimi: Beam sensörün verici ünitesi infrared veya lazer ışınlarını belirli mesafelere (50-150 metre arasında) gönderir.
            2. Işın İzleme: Alıcı ünite gönderilen ışınları sürekli takip eder. Herhangi bir engelleme durumunda (duman, nesne vb.) bunu hızlıca algılar.
            3. Duman Algılama: Yangın sırasında oluşan duman, ışının yolunu keserek ışın yoğunluğunu azaltır. Bu durum, beam sensör tarafından hemen algılanır.
            4. Alarm Üretimi: Işın yoğunluğu önceden belirlenen eşik değerinin altına düştüğünde beam sensör alarm verir, bu sayede yangına erken müdahale edilir.

            Beam Sensörlerin Avantajları

            • Büyük ve yüksek tavanlı alanlarda üstün performans sağlar.
            • Hızlı ve güvenilir algılama yapar.
            • Kolay kurulum ve düşük bakım maliyetleri sunar.
            • Geleneksel dedektörlere göre daha etkin ve ekonomiktir.

            Beam Sensör Kullanım Alanları

            Beam sensörler aşağıdaki alanlarda yaygın olarak tercih edilir:

            • Depo ve antrepolar
            • Üretim tesisleri ve fabrikalar
            • Havaalanları ve uçak hangarları
            • AVM’ler ve büyük etkinlik salonları
            • Spor salonları ve sergi merkezleri

            Beam Sensör Fiyatları

            Beam dedektör fiyatları marka, model ve özelliklere göre farklılık gösterebilir. Hem globalde hem de yurtiçinde birçok marka beam sensörü üretimi yapmakta olup, çeşitli bütçelere uygun seçenekler sunar.

            Beam sensör fiyatları marka, model ve özelliklere göre farklılık gösterebilir.

            Dijital Basınç Sensörü ile Beam Sensör Entegrasyonu

            Güvenlik sistemlerini daha da kapsamlı hale getirmek için dijital basınç sensörü gibi ek sensörlerle beam sensör entegrasyonu mümkündür. Böylelikle daha kapsamlı ve etkili bir güvenlik çözümü sağlanır.

            Beam sensör (beam dedektörü), büyük alanlarda yangın güvenliğini sağlamak için ideal bir çözümdür. Erken uyarı ve etkin algılama özellikleriyle yangın risklerini azaltır. Teknik olarak beam sensörlerin infrared veya lazer teknolojisi sayesinde yüksek hassasiyetli algılama kapasitesine sahip olduğunu belirtmek gerekir. Ayrıca geniş mesafeleri kapsama yeteneği sayesinde tesis genelinde etkin bir izleme sağlar. Kablosuz modeller sayesinde, özellikle montaj zorluğu bulunan alanlarda pratik ve ekonomik çözümler sunulabilir. Dijital sensörlerle entegre edilerek sistem performansı artırılabilir ve daha hızlı, doğru tepkiler alınabilir. Sonuç olarak, beam sensörler, yangın güvenliği sistemlerinde önemli bir rol üstlenerek güvenliğinizi yüksek teknolojiyle güçlendirir ve olası yangın tehlikelerini minimuma indirir.

            Artık elektrik ve elektronik sektöründe teklif talebi bırakmak sadece 1 dakika! Talep formunu doldur, talebini gönder, en uygun tedarikçilerle eşleşin!

            Elektrik ve Elektronik İle İlgili Ürün Veya Proje, Keşif, Taahhüt Hizmet İhtiyaçlarınız İçin Yeni Nesil Çözüm Platformu Elektraverse, sizlere en uygun tedarikçileri buluyor.

            Elektraverse, elektrik, elektronik ve enerji sektörüne özel olarak geliştirilen, yapay zeka destekli dijital tedarik platformudur. Talebinizi ücretsiz olarak talep formunu doldurarak oluşturun, sistemimiz ihtiyaçlarınızı analiz ederek sizi en uygun tedarikçilerle otomatik olarak eşleştirsin. 

            İhtiyacınız olan talebinizi ücretsiz olarak gönderin, en uygun ürün veya hizmet tedarikçileriyle eşleşin!

            MANYETİK KAPI ALARM SENSÖRÜ NEDİR?

            Manyetik Kapı Alarm Sensörü Nedir ve Nasıl Çalışır?

            Güvenlik teknolojilerinin temel unsurlarından biri olan manyetik kapı alarm sensörü, ev ve iş yerlerinin giriş noktalarını korumak için yaygın olarak kullanılan pratik bir çözümdür. Bu içerikte, manyetik kapı sensörü, çalışma prensibini, kullanım alanlarını ve manyetik kapı alarm sensörü Arduino ile entegrasyonunu detaylıca incelenecek ve güvenliğinizi üst seviyeye çıkaracak bilgiler verilecektir.

            Manyetik Kapı Sensörünün Çalışma Prensibi

            Manyetik kapı sensörü, bir sensör (reed switch) ve bir mıknatıs olmak üzere iki parçadan oluşur. Kapı veya pencere kapalı olduğunda, sensör ve mıknatıs yan yana durur ve elektrik devresi tamamlanır. Kapı açıldığında, mıknatıs uzaklaşır ve devre açılır; bu da manyetik alarm sistemini tetikler ve alarm paneline uyarı gönderilir.

            Güvenlik teknolojilerinin temel unsurlarından biri olan manyetik kapı alarm sensörü, ev ve iş yerlerinin giriş noktalarını korumak için yaygın olarak kullanılan pratik bir çözümdür.

            Manyetik Kapı Alarm Sensörlerinin Kullanım Alanları

            Bu sensör, aşağıdaki alanlarda sıklıkla kullanılır:

            • Ev ve apartman girişleri
            • İş yeri ve ofis güvenliği
            • Mağaza ve depo girişleri
            • Oteller ve konaklama tesisleri
            • Bankalar ve hassas güvenlik noktaları

            Bu alanlarda, özellikle mıknatıslı kapı alarmı ve belirli markaların kapı alarmı gibi çeşitli ürünler tercih edilmektedir.

            Manyetik Kapı Alarm Sensörü Arduino ile Kullanımı

            Arduino platformu, manyetik kapı alarm sensörü Arduino uygulamaları için oldukça elverişli ve kullanıcı dostudur. Arduino sayesinde sensör durumu sürekli izlenebilir ve farklı alarmlar oluşturulabilir.

            Arduino Bağlantısı:

            1. Sensör çıkışı Arduino dijital pinine bağlanır.
            2. Sensörün diğer ucu Arduino’nun GND pinine bağlanır.
            3. Arduino üzerine LED veya buzzer bağlanarak görsel ve sesli bildirim sağlanabilir.
            4. Basit bir kodlama sayesinde kapı açıldığında alarm tetiklenir ve kullanıcı anlık olarak bilgilendirilir.
            Manyetik kapı alarm sensörü ve mıknatıslı alarm gibi sistemler, evinizin ve iş yerinizin güvenliğini sağlamakta vazgeçilmezdir.

            Avantajları ve Kullanım İpuçları

            • Kolay montaj ve düşük maliyetlidir.
            • Manyetik alarm sökücü gibi özel ekipmanlarla güvenliği arttırılabilir.
            • Uzun ömürlü ve dayanıklı yapısı sayesinde güvenilir bir çözümdür.
            • Arduino gibi platformlarla kolayca entegre edilerek kişiselleştirilmiş sistemler oluşturulur.

            Sonuç olarak, manyetik kapı alarm sensörü ve mıknatıslı alarm gibi sistemler, evinizin ve iş yerinizin güvenliğini sağlamakta vazgeçilmezdir. Arduino entegrasyonu ile güvenliğinizi bir adım öteye taşıyabilirsiniz.

            Artık elektrik ve elektronik sektöründe teklif talebi bırakmak sadece 1 dakika! Talep formunu doldur, talebini gönder, en uygun tedarikçilerle eşleşin!

            Elektrik ve Elektronik İle İlgili Ürün Veya Proje, Keşif, Taahhüt Hizmet İhtiyaçlarınız İçin Yeni Nesil Çözüm Platformu Elektraverse, sizlere en uygun tedarikçileri buluyor.

            Elektraverse, elektrik, elektronik ve enerji sektörüne özel olarak geliştirilen, yapay zeka destekli dijital tedarik platformudur. Talebinizi ücretsiz olarak talep formunu doldurarak oluşturun, sistemimiz ihtiyaçlarınızı analiz ederek sizi en uygun tedarikçilerle otomatik olarak eşleştirsin. 

            İhtiyacınız olan talebinizi ücretsiz olarak gönderin, en uygun ürün veya hizmet tedarikçileriyle eşleşin!

            AKILLI EV ALARM SİSTEMİ NEDİR, NASIL ÇALIŞIR?

            Akıllı Ev Alarm Sistemleri: Nasıl Çalışır ve Neler Sunar?

            Günümüzde ev güvenliği, akıllı teknolojilerin gelişmesiyle birlikte oldukça ileri bir noktaya taşındı. Bu noktada akıllı ev alarm sistemi, kullanıcıların güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak için ideal bir çözüm olarak ön plana çıkıyor. Özellikle müstakil evler, villalar, daireler, konutlar, siteler, ofis ve iş merkezlerinde kullanılan akıllı ev alarm sistemleri nasıl çalışır, neden kullanılır sorularının cevapları verilecektir.

            Akıllı ev alarm sistemi, kullanıcıların güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak için ideal bir çözüm olarak ön plana çıkıyor.

            Akıllı Ev Alarm Sistemleri Nasıl Çalışır?

            Alarm sistemleri temel olarak dört adımda çalışır:

            1. Kurulum: Kullanıcı, alarm sistemini şifre paneli veya mobil uygulama üzerinden kurar.

            2. Kontrol ve Algılama: Sistemin sensörleri sürekli olarak çevresel değişiklikleri takip eder.

            3. Alarm Tetikleme: Sensörler olağan dışı bir durum algıladığında (hareket, kapı açılması, gaz kaçağı) kontrol paneline uyarı gönderir, siren devreye girer.

            4. Alarm İzleme ve Bildirim: Sistem, kullanıcının mobil cihazına veya profesyonel alarm haber alma merkezine anında bildirim gönderir. Böylece hızlı müdahale sağlanır.

            Akıllı Ev Alarm Sistemi Bileşenleri

            Akıllı ev alarm sistemleri aşağıdaki temel bileşenleri içerir:

            Alarm Paneli ve Işıklı Siren: Sistemin beynidir ve alarm durumlarında yüksek sesli ve ışıklı uyarı verir.

            Manyetik Kontak: Kapı ve pencere açılmasını algılar.

            Hareket Dedektörü: Hareket tespit edildiğinde alarmı tetikler.

            Kameralı Hareket Dedektörü: Hareket algılandığında video kaydeder.

            Akıllı Video ve Kamera Sistemleri: Canlı izleme ve kayıt sağlar.

            Yangın Dedektörü: Duman veya ısı algılayarak erken uyarı verir.

            Karbon Monoksit Gaz Dedektörü: Zehirli gaz algıladığında alarmı devreye sokar.

            Akıllı ev alarm sistemi evinizin ve sevdiklerinizin güvenliğini üst düzeyde korur ve hayatınıza konfor katar.

            Popüler Akıllı Ev Alarm Sistemi Markaları

            Pronet Akıllı Ev Sistemleri, Fonri Akıllı Ev Sistemleri, Neutron Akıllı Ev Sistemleri, Skylink Akıllı Ev Alarm Sistemi gibi markalar, yüksek teknoloji ile donatılmıştır. Mobil uygulama üzerinden evinizin güvenliğini her an kontrol edebilir, akıllı priz, akıllı kilit gibi ek ürünlerle sistemi kişiselleştirebilirsiniz. Kullanıcı dostu ve ekonomik olup hızlı kurulum ve enerji tasarrufu sunar. Uygun fiyatlarıyla geniş kitlelere hitap eder.

            Akıllı Ev Alarm Sisteminin Avantajları

            Akıllı ev alarm sistemi kullanmanın bazı avantajları vardır:

            • İzinsiz girişleri anında tespit eder ve önler.
            • Yangın ve gaz kaçaklarına karşı erken uyarı verir.
            • Uzaktan izleme ve kontrol imkanı sunar.
            • Acil durumlarda hızlı müdahaleyi mümkün kılar.

            Sonuç olarak, akıllı ev alarm sistemleri evinizin ve sevdiklerinizin güvenliğini üst düzeyde korur ve hayatınıza konfor katar. Türkiye’deki kaliteli markalar arasından ihtiyacınıza en uygun olanı seçerek güvenliğinizi garanti altına alabilirsiniz.

            Artık elektrik ve elektronik sektöründe teklif talebi bırakmak sadece 1 dakika! Talep formunu doldur, talebini gönder, en uygun tedarikçilerle eşleşin!

            Elektrik ve Elektronik İle İlgili Ürün Veya Proje, Keşif, Taahhüt Hizmet İhtiyaçlarınız İçin Yeni Nesil Çözüm Platformu Elektraverse, sizlere en uygun tedarikçileri buluyor.

            Elektraverse, elektrik, elektronik ve enerji sektörüne özel olarak geliştirilen, yapay zeka destekli dijital tedarik platformudur. Talebinizi ücretsiz olarak talep formunu doldurarak oluşturun, sistemimiz ihtiyaçlarınızı analiz ederek sizi en uygun tedarikçilerle otomatik olarak eşleştirsin. 

            İhtiyacınız olan talebinizi ücretsiz olarak gönderin, en uygun ürün veya hizmet tedarikçileriyle eşleşin!

            EVDE NEDEN SİGORTA ATAR? ELEKTRİK NEDEN KESİLİR? DETAYLI TEKNİK REHBER

            Evde Neden Sigorta Atar? Elektrik Neden Kesilir?

            Evde elektrik kesildiğinde veya sigorta attığında çoğumuz sadece tekrar kaldırmakla yetiniriz. Oysa bu durumlar, altta yatan ciddi teknik arızaların habercisi olabilir. Bu yazıda “evde sigorta neden atar” ve “elektrik neden kesilir” sorularına hem kullanıcı düzeyinde hem de teknik açıdan yanıt verilecektir.

            Sigorta Neden Atar?

            1. Aşırı Akım (Overcurrent) Arızası

            Bir devreden geçen akım, sigortanın taşıyabileceğinden fazlaysa sigorta koruma amacıyla atar. Örneğin; Aynı anda çamaşır makinesi, fırın ve su ısıtıcısının çalışması.

            2. Kısa Devre (Short Circuit) Arızası

            Faz ile nötr veya toprak arasında doğrudan temas olduğunda kısa devre arızası oluşur. Yüksek akım nedeniyle yangın tehlikesine karşı sigorta devreyi keser. Nedenleri: izolasyon hatası, priz arızası, hasarlı kablo olabilir.

            3. Kaçak Akım (Toprak Kaçağı) Arızası

            Elektrik fazından çıkan enerjinin tamamı nötrden dönmezse, kaçak oluşur. Kaçak akım rölesi (RCCB), can güvenliği için sistemi keser. Özellikle ıslak zeminli banyolarda saç kurutma makineleri, çamaşır makineleri gibi cihazlarda meydana gelebilir.

            Evde “sigorta neden atar” veya “elektrik neden kesilir” sorusunun birçok cevabı olabilir.

            Elektrik Neden Kesilir? Evde Neden Sigorta Atar veya Kaçak Akım Rölesi Atar?

            1. Şebeke Kaynaklı Kesintiler

            Elektrik dağıtım şirketinin (örneğin CK Enerji, Enerjisa) trafolarında, enerji dağıtım merkezlerinde, trafo merkezlerinde veya enerji nakil hatlarında oluşan sorunlar nedeniyle oluşur.

            2. Ana Şalterin Atması

            Ev içindeki ana şalter, kısa devre, kaçak ya da aşırı yükte kendini kapatır. Tüm dairenin elektriği kesilir.

            3. Sayaç veya Fatura Problemleri

            Ödenmemiş fatura, sayaç arızaları, enerji kesme işlemleri de enerji kesintisine sebep olabilir. Enerji dağıtım firması enerjiyi kesmeden önce telefonla, SMS ile veya kendi özel uygulamaları üzerinden kesinti öncesinde bildirim vermektedirler.

            4. Nötr Hattı Kopması

            Nötr hattında gevşek bağlantılar veya kopma olursa, cihazlar zarar görebilir. Gerilim dengesizliği yaşanır.

            5. Sigorta Neden Atar Sorusunun Cevabı; Diğer Nedenler

            Kaçak akım rölesi (RCD) veya sigortaların sık sık tetiklenmesi, yalnızca kullanıcı yüklemesiyle değil, aynı zamanda sistem tasarımı ve altyapısal problemlerle de ilişkilidir. Özellikle bina elektrik tesisatındaki topraklama empedansının yüksek olması (örneğin 10 ohm üzeri), kaçak akım rölesinin nominal kaçak akım eşiğini (genellikle 30 mA) aşan kaçak akımların doğru şekilde akış yolunu bulamaması ile sonuçlanır. Bu durumda nötr ile toprak arasındaki potansiyel fark artar ve cihaz hatasız olsa bile sistem hata algılaması yapabilir.

            Bunun yanında, RCCB ya da sigorta cihazlarının nominal akım değerlerinin yük karakteristiğine göre doğru seçilmemesi, özellikle transient yükler veya ani yüksek akım çeken cihazlar (motorlu yükler, inverterler, ısıtıcılar) için gereksiz tetiklemelere yol açar. Örneğin, 25 A’lik bir otomatik sigorta yerine 16 A’lik bir sigorta kullanılırsa, cihaz nominal yük altında çalışırken bile açma meydana gelebilir.

            Faz ile nötr veya toprak arasında doğrudan temas olduğunda kısa devre arızası oluşur.

            Ayrıca, piyasada bulunan bazı düşük kaliteli kaçak akım röleleri, IEC 61008/61009 standartlarına uygun üretilmediğinden, üzerinde yazan açma akımı değerinden çok daha düşük bir akımda açma yapabilir. Bu durum, sistem kararlılığını olumsuz etkiler ve özellikle endüstriyel uygulamalarda yanlış arıza alarmına neden olur.

            Atmosferik deşarj olayları (yıldırım düşmesi) ise başka bir yaygın nedendir. Yıldırım, iletken sistemlere endüksiyon yoluyla yüksek gerilim darbeleri (tipik olarak birkaç kV) uygular. Eğer parafudr ya da aşırı gerilim sönümleyici kullanılmamışsa, bu darbe kaçak akım rölesinin içindeki toroid sargılarda dengesizlik oluşturur ve açma gerçekleşir. Aynı zamanda, bu yüksek gerilimler tipik B sınıfı sigortaların manyetik açma mekanizmasını da tetikleyebilir.

            Bu gibi durumlarda yapılması gereken; bina topraklama sisteminin ölçülmesi (örneğin topraklama direnci ≤ 5 ohm olmalıdır), doğru akım ve kaçak akım cihazlarının seçimi, transient koruma sistemlerinin (parafudr, varistör) kurulması ve tesisatın periyodik olarak termografik analiz ve izolasyon testi ile kontrol edilmesidir.

            Elektrikli cihazları yetkisiz kişiler kesinlikle tamir etmemelidir.

            Evde Sigorta Atarsa Ne Yapmak Gerekir?

            1. Sigorta kutusunu kontrol edin, sadece bir sigorta inmişse ilgili devreyi kontrol edin.
            2. Sorunlu cihazları fişten çekin, sigortayı kaldırın.
            3. Tekrar atarsa, cihazda ya da hattaki sorun profesyonel müdahale gerektirir.
            4. Sürekli tekrarlıyorsa, kaçak akım rölesi ya da kablolama kontrol edilmeli.

            Enerji kesintilerinden korunmanın bazı yöntemleri vardır. Aşağıda bunlardan bazıları verilmiştir.

            • Tüm hatlarda kaçak akım rölesi (30 mA) kullanın.
            • Yüksek güçlü cihazları farklı sigortalara dağıtın.
            • Periyodik elektrik kontrolü yaptırın.
            • Eski bina ise tesisatı mutlaka yeniletin.
            • Elektrikli cihazları yetkisiz kişiler tamir etmemeli.

            “Evde sigorta neden atar?” ve “Elektrik neden kesilir?” soruları sadece yüzeysel şikâyetler değil, sistem güvenliği ve insan sağlığı için kritik konulardır. Elektrik tesisatınızda sık tekrarlayan bu sorunlar varsa, mutlaka uzman desteği alınmalı ve gerekli kontrol ve testler yapılmalıdır.

            Sigortarla alakalı en uygun ürün veya proje çözümü için hemen fiyat teklifi alın!

            Hızlı Teklif Al

              İŞLETME TOPRAKLAMASI İLE KORUMA TOPRAKLAMASI ARASINDAKİ FARKLAR

              İşletme Topraklaması İle Koruma Topraklaması Arasındaki Farklar

              İşletme ve koruma topraklaması genelde sektörde birbirleriyle karıştırılır. Genel olarak üç çeşit topraklama tipi vardır. Bunlar aşağıdaki gibidir.

              • Koruma Topraklaması
              • İşletme Topraklaması
              • Yıldırım (Fonksiyon) Topraklaması

              Koruma Topraklaması

              Devrelerdeki gerilim altında bulunmayan bölümlerdeki yalıtım hatası durumunda kaçak akım koruma anahtarlama elemanları ile birlikte koruma yapılabilmesi için bu bölümler bir iletken aracılığıyla topraklayıcılara ya da topraklanmış bölümlere doğrudan doğruya bağlanmasıdır. Bu topraklama tipine koruma topraklaması denir. Buradaki amaç yüksek temas gerilimine maruz kalmamak ve dolayısıyla can ve mal kaybını önlemektir.

              Koruma topraklamasına örnek vermek gerekirse; elektrik makinelerinin gövde kısımları, raylı sistemlerde traverslerin, ölçü transformatörlerinin sekonder sargıları, enerji iletim hatlarındaki direklerin toprağa veya topraklayıcıya bağlanması olabilir.

              İşletme Topraklaması

              Elektrik sistemlerinde, işletme akım devresine ait bölümün veya sıfır iletkeninin topraklanmasına işletme topraklaması denir. İşletme devrelerinin nötr noktaları topraklayıcıya bağlanır. Bu devreye bağlı cihazların ve tesisin normal çalışması için gereklidir. İşletme topraklaması omik, indüktif veya kapasitif direnç üzerinden veya dirençsiz, direkt yapılabilir. Direnç üzerinden işletme topraklaması genelde orta gerilim sistemlerinde yapılır.

              Elektrik Tesislerinde İşletme ve Koruma Topraklaması

              Yıldırıma Karşı Yapılan Topraklama

              Tesise yıldırım çarpması durumunda yıldırımın devredeki gerilim altında bulunan tüm elemanlara etkisini azaltmak ve yıldırım akımını toprağa iletmek için işletme akım devresinde bulunmayan hava hatlarının koruma iletkenleri, direkler vb. noktaların topraklayıcı üzerinden topraklanmasıdır. Yıldırım düştüğünde oluşan yıldırım akımının tamamı toprağa akamaz. Akımın bir kısmı işletme devresine yönelir. Bu durumda eğer tesisatta iç yıldırımlık parafudr sisteminin bulunması çok önemlidir. Çünkü parafudr sistemi yıldırım sonucu gelen akımı da toprağa yönlendirir. Böylece tesisattaki ana ve tali panolar, devreye bağlı diğer cihazlar ve iletkenlerde hasar oluşumunu önlenir.

              Yıldırımdan başka türlü korunma yöntemleri de mevcuttur. Bunlardan bazıları paratoner kullanmak ve Faraday kafesi kullanmak örnek olarak verilebilir.

              Topraklama Tipine Göre Dağıtım Şebekeleri

              Alçak gerilim şebekeleri uluslararası yönetmeliklere göre üç tipte tanımlanmaktadır.

              • TN Sistem
              • TT Sistem
              • IT Sistem

              Buradaki harflerin anlamları vardır. T harfi “Terra” yani toprak anlamında, N harfi nötr, I harfi “Isolation” yani izolasyon anlamındadır. Bunlarında yanında C harfi “Combine” yani birleşik, S harfi ise “Seperate” yani ayrı anlamında gelmektedir. İlk harf güç sisteminin toprağa nasıl bağlı olduğunu gösterir. T harfi topraklamanın direkt yapıldığını ifade ederken, I harfi ise gerilim altındaki aktif kısımların tamamen topraktan yalıtılmış olması ve topraklamanın bir empedans üzerinden yapılmasını ifade eder. İlk harf genelde işletme topraklamasını göstermektedir. İkinci harf ise devredeki veya cihazların aktif olmayan bölümlerinin topraklama durumunu belirtir. Yani koruma topraklamasını ifade eder. Burada yine T harfi doğrudan dirençsiz bir şekilde topraklamayı ifade ederken, N ise topraklanan bölümlerin nötr noktasına bağlandığını ifade eder. Diğer bir deyişle koruma ve işletme topraklamasının birleştirildiğini belirtir.

              TN Şebeke Sistemi

              TN sistem işletme topraklamasını ifade eder. Alçak gerilim şebekelerinde koruma iletkeni (PE) bulunur. TN sistemlerdeki topraklanan bölümler bu PE iletkenine bağlanır. PE iletkeni ise devrenin nötr noktasına doğrudan bağlanarak topraklanmış olur. TN şebeke tipi de kendi içerisinde üçe ayrılır.

              • TN – C Şebeke Sistemi
              • TN – S Şebeke Sistemi
              • TN – C – S Şebeke Sistemi

              TN – C Sistemi

              TN-C sisteminde elektrik tesisindeki bütün madeni ve aktif olmayan bölümler ile nötr iletkenleri ortak PEN iletkeni üzerinden birleştirilerek topraklama yapılır.

              TN – S Sistemi

              TN – S sisteminde elektrik tesisindeki bütün madeni ve aktif olmayan bölümler PE koruma topraklama iletkeni üzerinden işletme topraklamasına bağlanır. Burada nötr hattı ise ayrıdır.

              TN – C – S Sistemi

              TN – C – S sisteminde elektrik tesisindeki bütün madeni ve aktif olmayan bölümler bir PE koruma topraklama iletkeni ile nötr iletkenleri şebekenin bir bölünde ayrı, bir bölümünde ise ortak bir bağlantıdadır.

              TT Şebeke Sistemi

              TT şebeke sisteminde koruma ve işletme topraklaması ayrı yapılmaktadır. Elektrik tesisindeki aktif olmayan bölümlerin topraklaması doğrudan topraklama elektroduna (topraklayıcıya) bağlanır. Nötr hattı ise yine doğrudan ayrı olarak topraklama elektroduna bağlanır.

              IT Şebeke Sistemi

              IT şebeke sisteminde işletme devresinde topraklama yapılmaz. Devrede nötr hattı varsa, topraktan yüksek bir direnç vasıtasıyla izole edilir. Eğer nötr hattı yoksa, bir fazı yüksek bir empedans üzerinden toprakla arasındaki izolasyonu yapılır. Ancak devreye bağlı cihazların gerilim altında olmayan bölümleri yani koruma topraklaması ise topraklayıcıya doğrudan bağlanarak yapılır. Devrenin toprakla olan izolasyonunun kontrolü ise izolasyon kontrol cihazı ile yapılır. Koruma sistemine göre izolasyon hatası olması durumunda devrenin enerjisi kesilebilir. IT şebeke, dağıtım şebekelerinde pek kullanılmaz. Genelde trafo merkezlerinin veya ada modunda çalışan jeneratör sistemlerinde tercih edilir.

              Topraklama Neden Yapılır ve Önemi

              Topraklama, elektrik tesisatlarında güvenliği sağlamak ve olası arızalarda insan hayatını korumak için yapılır. Topraklama ölçümü, sistemdeki topraklama direncinin uygun seviyede olduğunu belirlemek için yapılır ve bu işlem için genellikle meger ölçüm cihazı kullanılır. Meger topraklama ölçümü, elektrik tesisatlarının güvenliğini doğrulamak için en yaygın yöntemlerden biridir. Özellikle, doğalgaz topraklama ölçümü ve paratoner iletkeni gibi hassas sistemlerde düzenli ölçüm yapılması hayati öneme sahiptir.

              Koruma topraklaması ve işletme topraklaması, elektrik tesisatlarında yaygın olarak kullanılan topraklama türlerindendir. Topraklama tesisatları, enerjinin doğru şekilde topraklanmasını sağlar ve bu sistemlerin düzenli topraklama kontrolü ile denetlenmesi gerekir. Topraklama belgesi veya EMO topraklama belgesi, bu kontrollerin uygun şekilde yapıldığını gösterir. Toprak direnci ölçümü, genellikle multimetre ile topraklama ölçümü veya daha gelişmiş cihazlarla yapılır. Bu ölçüm sırasında, sistemde kullanılan grafit elektrot, alüminyum elektrot, ve tungsten elektrot gibi elektrotların durumu önemlidir. Elektrot çeşitleri, toprağın özgül direncine ve tesisin ihtiyaçlarına göre seçilir. Örneğin, grafit elektrot fiyatları, dayanıklılık ve performansa bağlı olarak değişkenlik gösterir.

              Topraklama işlemi sırasında kullanılan toprak kablo ve topraklama kabloları, elektrik enerjisinin güvenli bir şekilde toprağa iletilmesini sağlar. Ayrıca, toprak özgül direnci ölçümü, tesisatın bulunduğu bölgenin topraklama performansını değerlendirmek için kritik bir adımdır. Temel topraklama, binaların güvenli enerji bağlantısı için önem taşırken, elektrik tesisatı periyodik kontrol işlemleri bu güvenliği sürekli kılar. Sonuç olarak, topraklama hem tesisat güvenliği hem de insan sağlığını korumak için gereklidir. Topraklama ölçümü yapan firmalar, bu alandaki uzmanlıklarıyla güvenli sistemler oluşturulmasına katkıda bulunur. Düzenli topraklama ölçümleri ve kontrolleri, elektrik sistemlerinin sorunsuz çalışması için temel bir gerekliliktir.

              Artık elektrik ve elektronik sektöründe teklif talebi bırakmak sadece 1 dakika! Talep formunu doldur, talebini gönder, en uygun tedarikçilerle eşleşin!

              Elektrik ve Elektronik İle İlgili Ürün Veya Proje, Keşif, Taahhüt Hizmet İhtiyaçlarınız İçin Yeni Nesil Çözüm Platformu Elektraverse, sizlere en uygun tedarikçileri buluyor.

              Elektraverse, elektrik, elektronik ve enerji sektörüne özel olarak geliştirilen, yapay zeka destekli dijital tedarik platformudur. Talebinizi ücretsiz olarak talep formunu doldurarak oluşturun, sistemimiz ihtiyaçlarınızı analiz ederek sizi en uygun tedarikçilerle otomatik olarak eşleştirsin. 

              İhtiyacınız olan talebinizi ücretsiz olarak gönderin, en uygun ürün veya hizmet tedarikçileriyle eşleşin!

              « Older posts