Bilgi paylaştıkça çoğalır.

Kategori: Alçak Gerilim ve Otomasyon

İŞLETME TOPRAKLAMASI İLE KORUMA TOPRAKLAMASI ARASINDAKİ FARKLAR

İşletme ve koruma topraklaması genelde sektörde birbirleriyle karıştırılır. Genel olarak üç çeşit topraklama tipi vardır. Bunlar aşağıdaki gibidir.

  • Koruma Topraklaması
  • İşletme Topraklaması
  • Yıldırım (Fonksiyon) Topraklaması

Koruma Topraklaması

Devrelerdeki gerilim altında bulunmayan bölümlerdeki yalıtım hatası durumunda kaçak akım koruma anahtarlama elemanları ile birlikte koruma yapılabilmesi için bu bölümler bir iletken aracılığıyla topraklayıcılara ya da topraklanmış bölümlere doğrudan doğruya bağlanmasıdır. Bu topraklama tipine koruma topraklaması denir. Buradaki amaç yüksek temas gerilimine maruz kalmamak ve dolayısıyla can ve mal kaybını önlemektir.

Koruma topraklamasına örnek vermek gerekirse; elektrik makinelerinin gövde kısımları, raylı sistemlerde traverslerin, ölçü transformatörlerinin sekonder sargıları, enerji iletim hatlarındaki direklerin toprağa veya topraklayıcıya bağlanması olabilir.

İşletme Topraklaması

Elektrik sistemlerinde, işletme akım devresine ait bölümün veya sıfır iletkeninin topraklanmasına işletme topraklaması denir. İşletme devrelerinin nötr noktaları topraklayıcıya bağlanır. Bu devreye bağlı cihazların ve tesisin normal çalışması için gereklidir. İşletme topraklaması omik, indüktif veya kapasitif direnç üzerinden veya dirençsiz, direkt yapılabilir. Direnç üzerinden işletme topraklaması genelde orta gerilim sistemlerinde yapılır.

Elektrik Tesislerinde İşletme ve Koruma Topraklaması

Yıldırıma Karşı Yapılan Topraklama

Tesise yıldırım çarpması durumunda yıldırımın devredeki gerilim altında bulunan tüm elemanlara etkisini azaltmak ve yıldırım akımını toprağa iletmek için işletme akım devresinde bulunmayan hava hatlarının koruma iletkenleri, direkler vb. noktaların topraklayıcı üzerinden topraklanmasıdır. Yıldırım düştüğünde oluşan yıldırım akımının tamamı toprağa akamaz. Akımın bir kısmı işletme devresine yönelir. Bu durumda eğer tesisatta iç yıldırımlık parafudr sisteminin bulunması çok önemlidir. Çünkü parafudr sistemi yıldırım sonucu gelen akımı da toprağa yönlendirir. Böylece tesisattaki ana ve tali panolar, devreye bağlı diğer cihazlar ve iletkenlerde hasar oluşumunu önlenir.

Yıldırımdan başka türlü korunma yöntemleri de mevcuttur. Bunlardan bazıları paratoner kullanmak ve Faraday kafesi kullanmak örnek olarak verilebilir.

Topraklama Tipine Göre Dağıtım Şebekeleri

Alçak gerilim şebekeleri uluslararası yönetmeliklere göre üç tipte tanımlanmaktadır.

  • TN Sistem
  • TT Sistem
  • IT Sistem

Buradaki harflerin anlamları vardır. T harfi “Terra” yani toprak anlamında, N harfi nötr, I harfi “Isolation” yani izolasyon anlamındadır. Bunlarında yanında C harfi “Combine” yani birleşik, S harfi ise “Seperate” yani ayrı anlamında gelmektedir. İlk harf güç sisteminin toprağa nasıl bağlı olduğunu gösterir. T harfi topraklamanın direkt yapıldığını ifade ederken, I harfi ise gerilim altındaki aktif kısımların tamamen topraktan yalıtılmış olması ve topraklamanın bir empedans üzerinden yapılmasını ifade eder. İlk harf genelde işletme topraklamasını göstermektedir. İkinci harf ise devredeki veya cihazların aktif olmayan bölümlerinin topraklama durumunu belirtir. Yani koruma topraklamasını ifade eder. Burada yine T harfi doğrudan dirençsiz bir şekilde topraklamayı ifade ederken, N ise topraklanan bölümlerin nötr noktasına bağlandığını ifade eder. Diğer bir deyişle koruma ve işletme topraklamasının birleştirildiğini belirtir.

TN Şebeke Sistemi

TN sistem işletme topraklamasını ifade eder. Alçak gerilim şebekelerinde koruma iletkeni (PE) bulunur. TN sistemlerdeki topraklanan bölümler bu PE iletkenine bağlanır. PE iletkeni ise devrenin nötr noktasına doğrudan bağlanarak topraklanmış olur. TN şebeke tipi de kendi içerisinde üçe ayrılır.

  • TN – C Şebeke Sistemi
  • TN – S Şebeke Sistemi
  • TN – C – S Şebeke Sistemi

TN – C Sistemi

TN-C sisteminde elektrik tesisindeki bütün madeni ve aktif olmayan bölümler ile nötr iletkenleri ortak PEN iletkeni üzerinden birleştirilerek topraklama yapılır.

TN – S Sistemi

TN – S sisteminde elektrik tesisindeki bütün madeni ve aktif olmayan bölümler PE koruma topraklama iletkeni üzerinden işletme topraklamasına bağlanır. Burada nötr hattı ise ayrıdır.

TN – C – S Sistemi

TN – C – S sisteminde elektrik tesisindeki bütün madeni ve aktif olmayan bölümler bir PE koruma topraklama iletkeni ile nötr iletkenleri şebekenin bir bölünde ayrı, bir bölümünde ise ortak bir bağlantıdadır.

TT Şebeke Sistemi

TT şebeke sisteminde koruma ve işletme topraklaması ayrı yapılmaktadır. Elektrik tesisindeki aktif olmayan bölümlerin topraklaması doğrudan topraklama elektroduna (topraklayıcıya) bağlanır. Nötr hattı ise yine doğrudan ayrı olarak topraklama elektroduna bağlanır.

IT Şebeke Sistemi

IT şebeke sisteminde işletme devresinde topraklama yapılmaz. Devrede nötr hattı varsa, topraktan yüksek bir direnç vasıtasıyla izole edilir. Eğer nötr hattı yoksa, bir fazı yüksek bir empedans üzerinden toprakla arasındaki izolasyonu yapılır. Ancak devreye bağlı cihazların gerilim altında olmayan bölümleri yani koruma topraklaması ise topraklayıcıya doğrudan bağlanarak yapılır. Devrenin toprakla olan izolasyonunun kontrolü ise izolasyon kontrol cihazı ile yapılır. Koruma sistemine göre izolasyon hatası olması durumunda devrenin enerjisi kesilebilir. IT şebeke, dağıtım şebekelerinde pek kullanılmaz. Genelde trafo merkezlerinin veya ada modunda çalışan jeneratör sistemlerinde tercih edilir.

TOPRAKLAMA NEDEN YAPILIR? TOPRAK DİRENCİ VE ELEKTROT NEDİR?

Topraklama Nedir?

Enerjinin üretimi, iletimi, dağıtımı ve tüketicinin kullanımı esnasında can ve mal kaybı riskini önleyen bir sistem olan topraklama sistemi, kısaca gerilim altında olmayan devredeki bütün teçhizatlar ile sıfır iletkenleri ve bunlara bağlı bölümlerin bir iletken aracılığıyla yalıtım hatalarından kaynaklı arıza akımlarının toprağa iletilmesini sağlamak amacıyla toprakla birleştirilmesi olarak tanımlanabilir. Toprak yeryüzünde elektrik potansiyelinin her noktasında sıfır değerdedir. Bu yüzden bir arıza akımının akacağı en kısa yol toprağa giden yoldur. Toprağın kendisine ait bir direnci, özdirenci (özgül direnci) ve gerilimi vardır. Bu değerler sahada ölçülerek uygun topraklama sistemi oluşturulur.

Topraklama Neden Yapılmalıdır?

Topraklama zorunlu olarak yapılmalıdır. Topraklamanın olmadığı elektrik devresinin bulunduğu yerlerde can ve mal kaybı riski büyüktür. Bu yüzden insan hayatını ve cihazların kullanım süresini kısaltmamak için arıza akımlarına, elektrik kaçak akım akımlarına karşı topraklama zaruri olarak yapılmalıdır. Elektrik sisteminin devamlılığını sağlamak ve kısa devre arızalarını önlemek için devrenin gerilim altındaki kısımları yalıtılır. Ancak çeşitli sebeplerden bu yalıtımda bir eksiklik, bozulma, delinme meydana gelebilir. Bunun nedeni yıldırım, yanlış bağlantı, doğal afet vb. harici sebepler olabilir. Bu tür durumlarda devredeki tüm cihazlarda, panolarda, transformatörlerde vb. gerilim altında olmayan kısımlardan bir arıza akımı akabilir. Bu akımı anında yok etmek, direkt elektrik yük direnci çok az olan toprağa akıtmak için topraklama yapılması gerekir. Aynı zamanda elektrik enterkonnekte şebekelerin daha düzgün çalışması için topraklama yapılır.

Topraklama Ölçümü

Topraklama Hesabında Kullanılan Bazı Parametreler

İnsan direncinin değeri değişkenlik gösterse de ortalama 1000-3300 ohm arasında kabul edilir. Can kaybına sebep olmayacak, tehlikeli olmayan akım 20 mA olarak düşünülürse, bir insan için temas gerilimi 50 V olarak kabul edilir. Topraklama ve kısa devre hesaplarında insanlar için dokunma ve adım gerilimi değerleri mevcuttur. Burada dokunma gerilimi topraklama geriliminin, insan tarafından köprülenebilen bölümü iken adım gerilimi ise topraklama geriliminin, insanın 1 mt’lik adım açıklığı ile köprüleyebildiği bölümüdür.

Topraklama gerilimi, topraklama tesisi ile referans toprak arasında ölçülen potansiyel farktır. Topraklayıcının yayılma direnci ise yine topraklama tesisi ile referans toprak arasındaki dirençtir. Bu iki kavram topraklama hesaplamalarında çok kullanılır. Sahada ölçüm yapılarak elde edilir. Toprak özdirenci ise ρE sembolü ile gösterilir. Kenar uzunluğu 1 m olan toprak bir küpün karşılıklı iki yüzeyi arasındaki dirençtir. Toprağın cinsine, yapısına, yoğunluğuna ve neme bağlı olarak değişik değerlerde olabilir. Toprakta derinliklere indikçe, özdirencinde değişiklik olur. Hesaplarda bu durum dikkate alınmalıdır.

Topraklama İletkeni Olarak Galvaniz Şerit Kullanılabilir.

Topraklama direncinin düşük olması çok önemlidir. Çünkü akım düşük dirençli olan noktaya akacağından topraklamanın sağlıklı yapılabilmesi için topraklama direncini düşük tutmak gerekir. Bunun için bazı yöntemler vardır. Topraklayıcının boyutunu ve derinliğini değiştirerek, farklı bir topraklama iletkeni kullanarak, bağlantı noktalarının ve toprağın kalitesini artırarak topraklama direnci düşürülebilir. Özellikle toprağın nemli ve ıslak olması çok önemlidir. Taşlı topraklardan kaçınılmalıdır. Topraklama elektrodunun toprağa çakıldığı bölgenin nemi artırılmalıdır.

Topraklamada Kullanılan Malzemeler

Topraklama malzemeleri seçilirken çevre koşulları, zemin yapısı ve izin verilen yayılma direncine göre topraklama çeşidine belirlenir. Buna göre malzeme kullanımı değişiklik gösterse de genel olarak topraklama yapılırken aşağıdaki malzemeler kullanılır.

  • Topraklama elektrotu; toprağa gömülebilen ve cihazların toprakla bağlantısını sağlayan geniş yüzeyli iletken bir parçadır. Topraklayıcı olarak da adlandırılır. Şerit veya örgülü iletken, çubuk, profil, levha veya şerit olarak kullanılabilir.
  • Temel topraklayıcı; : Beton içine gömülen, toprak ile beton arasında geniş yüzeyli olarak temasta bulunan iletkene denir. Bir elektrot çeşididir. Genelde inşaat projelerinde binaların topraklama sisteminde kullanılır.
  • Topraklama iletkenleri; örgülü bakır, galvaniz şerit veya sarı-yeşil kablo (Elektrik İç Tesisat Yönetmeliği’nde yazılı olan) olabilir.
  • Bağlantı elemanları; bakır veya galvanizden yapılan klemens, pabuç vb. irtibatlandırma ekipmanlarıdır.
  • Koruma İletkeni (PE); devredeki işletme elemanlarının topraklayıcıya, eş potansiyel dengeleme barasına bağlayan iletkene denir.
  • Koruma ve nötr iletkeni (PEN); koruma iletkenin nötr iletkeni ile birleştirildiği iletken baradır.
  • Eş potansiyel topraklama barası; birden fazla iletkenin bağlandığı, topraklanan tüm ekipmanların ortak bir baraya getirilerek aralarındaki potansiyel farklarının eşitlendiği baradır.
Topraklama Kabloları Sarı Yeşil Renktedir.

Topraklama yapılırken önce yapılacak tesisin uygunluğu, toprak yapısı göz önünde bulundurulmalıdır. Daha sonrasında sahada topraklama direnci, gerilimi vb. değerler ölçümlenerek gerekli hesaplar yapılmalı ve uygun topraklama sistemi belirlenmelidir. Bu sisteme uygun topraklama malzemeleri seçilerek sahada uygulanmalıdır. Tesislerin topraklama sistemi “Elektrik Tesislerinde Topraklamalar Yönetmeliği’ne” uygun olarak yapılmalıdır.

AÇIK TİP DEVRE KESİCİLER

Açık tip şalter diye adlandırılan elektrik koruma cihazı, alçak gerilim panolarında kullanılan, bağlı olduğu devrede aşırı akım ve kısa devre arızlarına karşı koruma yapan bir devre kesicidir. Anma akımı 800 A’den başlar, 10.000 A değerine kadar çıkabilir. Genellikle devre gerilimi 690V ve altındaki uygulamalarda kullanılır. Bazı solar projelerde 1000 V veya 1500 V açık tip devre kesiciler kullanılabilmektedir.

Açık Tip Şalterlerin Yapısı Nasıldır?

Açık tip şalterler hava izoleli yapıdadırlar. Enerji altındaki kontakların açılımı ve bununla beraber oluşacak arkın söndürülmesi hava izoleli bir kapsülün içerisinde yapılır. Zaten İngilizce ismi ACB (Air Circuit Breaker) olarak hava izoleli devre kesici diye belirtilmektedir. Geçmişte yağlı devre kesiciler kullanılırdı ancak artık teknolojinin de gelişmesiyle yüksek performanslı, daha dayanıklı, elektronik açma üniteleriyle beraber hem manuel hem de uzaktan kontrol edilebilen yeni tip devre kesiciler, yağlı tip devre kesicilerin yerini almıştır.

Açık Tip Devre Kesiciler Nasıl Çalışır?

Hava izoleli açık tip şalterlerin en önemli özelliği arkı basınçlı hava püskürtmesiyle söndürmesidir. Bir aşırı akım veya kısa devre arızası olduğunda şalterin kontakları açılırken kontaklar arasında ark oluşur. Basınçlı hava püskürtülmesi, bu arkı söndürür. Şalterler, ana devreye bağlı sabit veya hareketli kontak ve açma mekanizmasına bağlı hareketli bir kontağa sahiptir. Devre kapalıyken, akım kontakları üzerinden akım akar ve devre tamamlanır. Eğer akım, kesicinin değerinin üzerindeyse, açma mekanizması etkinleştirilir ve bu hareketli kontağın açılmasına neden olur ve devreyi keser. Cihazın açma mekanizması, aşırı akım, düşük gerilim, kısa devre veya toprak arızası gibi çeşitli faktörler tarafından etkinleştirilebilir. Bu mekanizma etkinleştirildiğinde, ark kısım üzerinden hızlı bir hava püskürtmesi yayılır ve arkı söndürür, devreyi keser. Açık tip şalterler, hızlı çalışma ve yüksek kesme kapasiteleri nedeniyle elektrik güç sistemlerinde yaygın olarak kullanılır. Ayrıca, onarım ve bakım açısından da oldukça işletmesi kolaydır.

Açık Tip Devre Kesiciler Alçak Gerilim Elektrik Panolarında Kullanılır

Neden Açık Tip Devre Kesici Kullanmalıyız?

Açık tip şalter kullanmanın birçok avantajı vardır. Bu avantajları aşağıdaki şekilde maddeleyebiliriz.

Hızlı çalışma: açık tip devre kesiciler, diğer tip kesicilerden daha hızlı çalışabilir, bu yüzden yüksek hızlı koruma gerektiren güç sistemlerinde kullanım için uygundur.

Yüksek kesme kapasitesi: bu cihazların yüksek kesme kapasitesi vardır, bu da arıza durumunda yüksek miktarlarda akımı güvenli ve etkili bir şekilde kesebilecekleri anlamına gelir.

Güvenilirlik: Açık tip şalterler güvenilirdir ve uzun ömürlüdür, bu da çok sayıda uygulama için maliyeti daha uygun bir hale getirir.

Güvenlik: açık tip şalterler, aşırı akım veya kısa devre arızası durumlarında devreyi keserek yüksek bir güvenlik düzeyi sağlar.

Bakım kolaylığı: açık tip şalterler bakım ve onarım açısından oldukça kolaydır ve bu, kesinti süresini ve bakım maliyetlerini azaltır.

Esneklik: açık tip devre kesiciler, çeşitli uygulamalarda ve zor koşullarda kullanılabilir. Ayrıca özel uygulamalarda istenen IP koruma, anma akımı ve anma gerilimini karşılaması için özel olarak üretilebilir.

Operasyon Sırasında Açık Tip Devre Kesiciler

Sonuç olarak açık tip devre kesiciler (veya şalterler) alçak gerilimde yüksek akımların kesilmesinde, güvenilir bir rol oynar. Gerilim düştükçe anma akımı ve kısa devre akımları büyür. Bu durumda orta gerilim kesicilerine göre gerilim izolasyonun daha az ancak kesme akımının daha yüksek yapılacağı bir yapı olması gerekir. Yüksek akım demek, yüksek sıcaklık ve yüksek ark demektir. Açık tip devre kesiciler bu yüksek akımları kesebilen yapılara sahiptir.

Genelde 800 A ve üzerinde yük akımı bulunan tüm alçak gerilim güç dağıtımı ve kompanzasyon panolarında kullanılırlar. Ayrıca jeneratör transfer panolarında, solar güneş enerjisi üretimi tesislerinde trafo ve invertörler arasında genelde kullanılırlar.

REAKTİF GÜÇ KOMPANZASYONU

Reaktif Güç Kompanzasyonu Neden Yapılır?

Gelecekte enerji kıtlığı söylentileri, fosil yakıtların tükenmesi, enerji maliyetlerinin artması gibi nedenler, dünyayı elektrik enerjisini daha verimli kullanmaya doğru sürüklemektedir. Elektriğin verimli kullanımı durumunda maliyetler ciddi ölçüde azalmaktadır. Bu çözümlerin başında reaktif güç kompanzasyonu gelmektedir. Elektrik motorları, transformatörler, aydınlatma için kullanılan floresan lamba gibi yükler, kendi çalışma prensipleri gereği manyetik alan oluşturabilmek için reaktif güce ihtiyaç duyarlar. Bu tür yükler, şebekeden yüksek derecede reaktif güç çekerse, enerji iletim hatlarında, kablolarda, diğer iletim ve dağıtım elemanlarında gereksiz elektriksel kayıplar meydana gelir. İşte bu reaktif güç değerini düşürmek için reaktif güç kompanzasyonu yapılır.  En basit haliyle reaktif güç kompanzasyonu, akım ile gerilim arasındaki faz farkının en ideal olabilecek açıya getirilerek, devreyi olumsuz etkileyen reaktif güçlerin sıfıra yaklaştırılması olayıdır. Yani güç faktörü “cosϕ” düzeltilir. Böylece devrenin gereksiz yere fazla yüklenmesine sebep olarak kayıpları artıran reaktif güç, olabildiğince minimum seviyede tutulmaya çalışılır.

Reaktif Güç Kompanzasyonu Güç Üçgeni

Kompanzasyonun Avantajları Nelerdir?

Şebekede reaktif güç kompanzasyonu yapılarak maksimum düzeyde aktif güce ulaşılır. Görünür güç (kVA) sabit kalırken, reaktif güç azalır (kVAr), dolayısıyla aktif güç (kW) artar. Burada yararlı güç aktif güçtür. Reaktif güç ne kadar azalırsa trafoların güç kapasitelerinin verimli kullanımı da o kadar artar.  Aynı zamanda kumanda ve koruma elemanlarının kapasiteleri ve kablo kesitleri daha da küçülür. Böylece işletmeler daha az maliyetle daha verimli elektrik enerjisi kullanımına sahip olmaktadır. Kompanzasyonun diğer bir avantajı da tüketicinin enerji kalitesini yükselmesidir.

Reaktif Güç Kompanzasyonunda Hangi Elemanlar Kullanılır?

Elektrik enerjisi santrallerde üretilip son kullanıcıya kadar taşınırken, devrede ekstra kayıplara sebep olmaktadır. Bu yüzden reaktif enerjinin, üretimin yapıldığı yerde değil, enerji tüketiminin yapıldığı yerde reaktif güç kompanzasyonunu yapmak daha uygundur. Hem yüksek gerilimde, hem orta gerilimde hem de alçak gerilimde kompanzasyon yapılabilir. Bunun için kondansatörler (literatürde kapasitör olarak da geçebilir) kullanılır. Kompanzasyon bazen de aşırı uyartımlı senkron motorlar ile de yapılabilir ancak bu sistem daha maliyetlidir. Dolayısıyla hem daha az maliyetli hem de daha az akımla çalışabilen kondansatörler kompanzasyonda daha optimize bir çözümdür.

Kompanzasyon Kondansatörü

İşletmenin yük profiline göre kompanzasyon sisteminde kullanılacak ekipmanlar da farklılık gösterir. Sistemin beyni olarak görev yapan ve diğer cihazların çalışmasını kontrol eden reaktif güç kontrol röleleri kullanılır. Bunun yanında kompanzasyon kontaktörleri ve statik kontaktörler, reaktörler, harmonik filtreler, indüktif yük sürücüleri gibi ürünler ihtiyaç duyulan adette kullanılarak kompanzasyon panoları oluşturulur.

OTOMATİK SİGORTA İLE KAÇAK AKIM RÖLESİ ARASINDAKİ FARKLAR

OTOMATİK SİGORTA İLE KAÇAK AKIM RÖLESİ ARASINDAKİ FARKLAR

Konutlarda, ticari işletmelerde ve endüstriyel tesislerde elektrik arızalarından dolayı can ve mal kaybı oluşma riski yüksektir. Bu nedenle devrenin koruma sistemi, enerjinin üretildiği yerden son kullanıcıya kadar her noktada koruma yapılacak şekilde dizayn edilmelidir. Yük akımı 150 A değerine kadar ki korumalar genelde otomatik sigorta ve kaçak akım rölesi vasıtasıyla yapılır. Bu iki eleman devrelerde koruma amaçlı beraber kullanılır ancak çalışma prensibi ve koruma fonksiyonu anlamında genelde birbiriyle karıştırılır.

Otomatik Sigorta (Otomat veya Minyatür Devre Kesici)

Otomatik Sigorta Nasıl Çalışır?

Otomatik sigorta (literatürde minyatür tip devre kesiciler veya otomat olarak da adlandırılır), koruma devresinde bağlı olduğu elemanları aşırı akımlara ve kısa devrelere karşı koruyan devre elemanı olarak tanımlanır. Elektrik devresinde bir aşırı akım ve/veya kısa devre akımı oluşması durumunda otomatik sigortalar devre akımını keserek güvenilir bir koruma sağlar. Devre akımı otomatların etiketinde yazan nominal değerinin altında kaldığı durumda açma yapmaz. Devre akımı nominal değerinin üzerine çıktığında sigortalarında her bir tipin kendi özelliklerine göre farklı şekilde akımı keser. Otomatik sigortalar hem termik hem de manyetik koruma yapabilir. Termik korumada aşırı ısınmanın verdiği etkiyle içerisinde bulunan bimetal element, açma mekanizmasını harekete geçirerek ana kontakların ayrılmasını sağlar. Manyetik korumada ise çok yüksek (kA mertebelerinde) bir akım meydana geldiğinden bobin içerisinde piston manyetik değişimlerde açma mekanizmasını tetikleyerek ana kontakların ayrılmasını sağlar.

Kaçak Akım Rölesi Nasıl Çalışır?

Kaçak akım röleleri devredeki faz-nötr dengesizliğinde meydana gelen kaçak akımı algılayarak kendisine bağlı elektrik ekipmanlarını güvenilir bir şekilde korur. Fazdan giren akım, bir şekilde nötrden çıkar ve bu iki akım normal şartlar altında birbirine eşit olmalıdır. Eğer bu değer farklı ise devrede bir kaçak akım vardır demektir ve kaçak akım rölesi elektrik akımını keser. Kaçak akım oluşmasının başlıca sebeplerinden birisi yalıtım hatalarından kaynaklanan hata akımlarıdır. Bu akımın değeri, mesken veya ticari konut gibi uygulamalarda 30 mA hayat koruma (insan koruma), endüstriyel tesis gibi uygulamalarda 300 mA tesisat (yangın koruma) olarak belirlenmiştir ve bütün kaçak akım röleleri bu akımlara göre koruma fonksiyonunu gerçekleştirir.

Otomatik sigorta ve kaçak akım rölesi beraber kullanılabilir.

Kaçak akım rölesinin çalışmasını açıklayacak olursak; yapısında bulunan toroidal akım trafosunun içerisinden geçen akımın, devreye giren ve devreden çıkan akımların birbirine eşitliği ilkesi çalışır. Çünkü devreye giren ve devreden çıkan akım birbirine eşit olursa sistemde manyetik akı oluşmayacaktır. Devre üzerinde olası bir kaçak akım olması durumunda ise bu belirtilen manyetik akı, toroidal akım trafosunun üzerinde fark akımını oluşturacaktır. Bu fark akımı, kaçak akım rölesi tarafından hızlı bir şekilde algılanarak belirli bir sürede kesilir.

Elektrik devrelerinde koruma yaparken otomatik sigortalar ve kaçak akım röleleri birlikte kullanılır. Bunun nedeni her türlü korumayı sağlayarak konutta, fabrikada, ticari işletmelerde, ofislerde can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Her ikisi de devrede akımı keser ancak farklı ölçütleri baz alarak koruma işlemini gerçekleştirir. Otomatik sigortalar, kendi nominal akım değerinin üzerine çıktığında veya kısa devre akımı oluştuğunda devre akımını keser. Ancak kaçak akım röleleri, etiket değerinde bir akım değeri yazsa bile, bu değer kaçak akım rölesinin koruma yaptığı değer değildir. Örneğin 4 kutuplu 30 mA ve 40 A değerinde bir kaçak akım rölesi düşünelim. Devrede sadece 30 mA’lik bir kaçak akım oluşursa devreyi keserek koruma yapacaktır. Devre akımı 40 Amperi geçerse akımı kesmez. Bu yüzden kaçak akım rölesinin etiket değerinde yazan 40 A değeri ana kontaklarının dayanabileceği nominal akım değeridir. Ancak ana akım 40 Amperin üzerine çıktığında otomatik sigortalar devreyi koruyacaktır.  Bundan dolayı kaçak akım röleleri ve otomatik sigortalar birlikte kullanılmaktadır.